YARALAMALI TRAFİK KAZASI TAZMİNAT DAVASI SÜRECİ NASIL OLMAKTADIR?

YARALAMALI TRAFİK KAZASI TAZMİNAT SÜRECİ?

   Trafik kazası sonucu yaralanan mağdurların öncelikle yapması gerekenler. Bu bilgiler sadece sigorta şirketlerinden alınacak sürekli iş görmezlik tazminatı içindir. Manevi tazminat, geçici iş görmezlik tazminatı, geçici ve sürekli bakıcı gideri tazminatı bu bilgiler dışındadır.

1- KAZA TESPİT TUTANAĞI” olaydan hemen sonra trafik polisleri ve jandarma trafik tarafından  tutulmaktadır. Bu raporlar kesin raporlar değildir. Kazadan sonra yaralanan mağdurlar hastaneye sevk edilmeleri nedeniyle olayın oluş şekli ve kusur dağılımında yanlış tespitlerin olması bazen mümkün olmaktadır. Maddi gerçeğin ortaya çıkması için bu raporlara karşı deliller sunulmalı, kusur bilirkişileri, Adli Tıp Kurumu, İTÜ, Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenecek raporlarda bu deliller kusur değişimi açısından önem arz etmektedir.

Bir çok kaza mağduru, kaza tespit tutanağındaki kusur dağılımı ile hastane sonraki süreçte vermiş olduğu ifadeler birbiriyle örtüşmediği görülmektedir. Bu tür durumlarda hak kaybına uğramamak için “kazadan hemen sonra” kaza tespit tutanağı bir vekil ya da mağdur tarafından kontrol edilmelidir. Olay yerine ait kamera görüntüleri, görgü tanıkları varsa mutlaka delil olarak resmi görevlilere bildirilmelidir. Mobese görüntüleri dahil işyeri kamera görüntüleri çok uzun süre saklanmamaktadır. Bu nedenle olaydan hemen sonra olay yeri kamera görüntülerine ait bilgiler resmi görevliler tarafından tespit edilmediğinde kesinlikle bilgisi iletilmelidir.

Bir kaza mağduru kollukta, savcılıklarda, mahkemelerde ancak kendisi ya da vekili (avukat) aracılığıyla katılabilir ve temsil edilebilir. Avukat olmayan kimseler, gerçeğe uygun olmayan raporlara karşı beyan sunma, dosya örneği alma, kusura ilişkin delil sunma, kusur raporunu itiraz etme gibi hukuki iş ve işlemlerde yetkisi yoktur. Bu tür kişilere (danışman, hasar şirketi, sigortacı, aracı, hasar danışmanı vd.) vekaletnameler sonucu, bir çok mağduriyetler ortaya çıkmaktadır.

Soruşturmaların, kovuşturmaların asil ve bir vekil (avukat) aracılığıyla takip edilmemesi sonucu, kusur durumları mağdur aleyhine değişimler olmaktadır. Bu tür zararlara uğramamak için kusur durumunun net olmadığı durumlarda mutlaka soruşturma (savcılık) ve kovuşturma (mahkeme) aşaması mutlaka asil ve vekil (avukat) aracılığıyla takip edilmesi gerekmektedir.

2-TEDAVİ SÜRECİ SONUCUNDA TEDAVİ EVRAKLARININ ALINMASI-Öncelikle tedavi olduğu hastanelerdeki tüm tetkik ve tedavi evraklarını almaları gerekmektedir. Bu evraklar arasında sadece epikriz raporları değil cd, mr, tomografi sonuçları dahil tüm tetkik, tahlil ve ameliyat raporları olması gerekmektedir.Özel ya da kamu sağlık kurum ve kuruluşlarında yapılan muayene, ameliyat, tedavi, teşhis, fizik tedavi dahil tüm evrakların sigorta şirketlerine, ceza dosyasına, hukuk davasına sunulması için talep edilmesi gerekmektedir.

3-MALİLİYET DURUMUNUN TESPİTİ       : Mağdurlara hukuki bilgisi olmayan bir takım kişilerin sürekli olarak söylediği “heyet raporunu yüksek alırız”, “heyet raporunu hemen çıkartırız” gibi vaatlerin hiç biri doğru değildir. Kişinin uğramış olduğu sakatlık ile alınan maluliyet raporu arasında illiyet bağı olmalıdır. Kişinin maruz kaldığı engelin karşılığı maluliyet tablolarında karşılığı bulunmaktadır.

1-Sigorta şirketleri sadece maluliyet raporundaki engelli oranına bakarak ödeme yapmamaktadır. Bu raporların maluliyet tablolarına uygun düzenlenip düzenlenmediği, kişinin maluliyet raporu zamanındaki son durumu (Kafa travması ve beyin ödemi sonrası gelişme olasılığı bulunan sekeller (epilepsi, vertigo, vb.) göz önünde bulundurularak kişinin son durumunu, epilepsi krizi geçirip geçirmediği, geçiriyor ise sıklık ve şiddeti, tedavi altında düzelip düzelmediğini gösterir Nöroloji raporu ve her iki alt bacağın son durumunu, yürüyüş bozukluğu, atrofi, kısalık olup olmadığı, ayak bileği, diz eklem ve sağ omuz eklem hareket açıklıkları ölçümünü gösterir Ortopedi raporu) gibi tespitler olmadan maluliyet raporunda yazan orana göre hemen ödeme yapılmamaktadır. Maluliyet raporundaki oranın, gerçek durumla örtüşüp örtüşmediği sigorta şirketlerinin anlaşmalı olduğu medikal şirketlerce tespit edildikten sonra ödeme yapılmaktadır. Sigorta şirketi tarafından onaylanmayan raporlara karşı itiraz süreci başlatmaktadır, bu süreç kişinin bulunduğu ile göre 1 ay ile 6 ay arasında değişim göstermektedir. Rapor oran yüksek olur, ödemen yüksek çıkar söylemi bu açıdan doğru değildir. Önemli olan kişinin gerçek durumu ile maluliyet raporunun örtüşüp örtüşmediğinin raporun ilgili yerlere sunulmadan tespitidir. Bu tespit yapılmadan düşük maluliyet raporları ilgili yerlere sunulduğunda tazminat miktarları düşük ödenecektir. Bu nedenle mağdurun son durumu ile maluliyet raporunun örtüşüp örtüşmediğinin tespiti yapabilecek ya da yaptırabilecek avukatlarla süreci yürütmek faydalı olacaktır.

2-Heyet raporu hemen çıkartırız? Doğru bir tespit değildir. Her kişinin iyileşme durumu farklılık göstermektedir. Organ kaybı olmuş kişiler için kaza anından sonra bekleme süresi taburcu tarihinden hemen sonra 1 ay içinde olabilirken, kaynama göstermemiş kemik kırıkları olanlar için 12 ay 18 ay gibi zamanlara kadar uzayabilmektedir. İyileşme süreci tamamlanmadan alınan raporlar, mağdurun gerçek mağduriyetini yansıtmayacaktır. Mağdurların son durumu tespit edilmeden adli tıp mütalaa raporları alındığı sıklıkla şahit olmaktayız. Bu tür raporların iyileşme süreci tamamlanmadan tanzim edilmesi, kişinin son durumu tespiti yapılmamasına yol açabilir. İyileşme süreci sonunda, maluliyet daha çok artabilme ya da azalabilme durumu oluşacaktır. Ortalama iyileşme dönemi 7 ay ile 12 ay arasındadır. Mağdurların bu sürüleri beklemeden rapor tanzim edileceğine yönelik vaatlere itibar etmemesinde fayda bulunmaktadır. Aksi halde raporları sigorta şirketi tarafından itiraza uğrayarak daha çok zaman kaybına uğrayabilirler.

4-TAZMİNATIN ÖDENMESİ SÜRECİ: Yasal olarak zorunlu olan tüm eksikler tamamlandıktan sonra sigorta şirketleri 8 gün içinde ödeme yapmak zorundadır. Fakat bu sürelere çok az riayet edilmektedir. Çünkü maluliyet raporlarının incelenmesi, aktüer (tazminat hesaplaması) yapılması, yetkili imzalar bu süreci uzatabilmektedir. Sigorta şirketleri yasal olarak zorunlu evrakları sunmalarına rağmen ödeme yapmazlarsa 15 gün sonra dava ya da sigorta tahkim komisyonuna başvurulabilir. Yasal sürede hemen ödeme yapılmadığından yargı yoluna gitmek tazminat sürecini daha çok uzatacaktır. Bu nedenle sigorta şirketlerini makul süre beklemek mağdurlar için daha faydalı olacaktır. Sigorta şirketleri ortalama 15 gün-45 gün içinde maluliyet raporlarına itirazları olmadığı, kusur durumuna itirazları olmadığı ya da farklı itirazları olmadığı sürece tazminatları ödemektedir. Kaza anından 45 gün sonra tazminat ödendiği çoğu zaman doğru değildir. Organ kayıplarında (bacak ve kol kopması, dalak alınması, göz kaybı gibi organ kayıplarında) iyileşme süreci beklemeye gerek olmadığından kısa sürede ödeme yapılabilmektedir. Bazen sigorta şirketleri heyet raporu olmadan ödeme teklifinde bulunduğu olmaktadır. Fakat bu durum için çoğu zaman iyileşme döneminin beklenilmesi gerekmektedir. 45 gün gibi sürelerde kaza tarihinden hemen sonra ödeme yapıldığı doğru kabul etmek mümkün değildir. Bu tür söylemlerde bulunan kişi ve kişilere dikkatle yaklaşmak gerekmektedir.

5-Yukarıda belirtmiş olduğumuz süreçler mutlaka yasal olarak sorumluluk sahibi olan vekiller (avukatlar) ya da mağdur tarafından bizzat takip edilmelidir. Aksi halde telafisi mümkün olmayan hak kayıplarına uğranılacaktır. Vekalet verdiğiniz vekilleri bizzat arayınız süreçle ilgili vekillerden bilgi alınız. Diğer kişilerin verdiği bilgiler hukuki olmayacaktır.

Yorumlar

Yorum Yap