Tıbbi hata nedeniyle sorumluluk ve dava süreci

TIBBİ HATA NEDENİYLE SORUMLULUK VE DAVA

 

İstanbul’da faaliyet gösteren ALTINEL HUKUK BÜROSU, doktor hatası avukatı ihtiyacı olan vatandaşlarımıza avukatlık ve danışmanlık hizmeti vermektedir.

Ülkemizde tıpta hata uygumaları, İngilizce "malpractice" sözcüğünün Türkçe okunuşuyla "malpraktis", "hekimliğin kötü uygulanması", "tıbbi kötü uygulama", "uygulama hatası", "tıpta yanlış uygulama" gibi çeşitli kavramlarla isimlendirilmekle birlikte en geniş olarak kabul gören ve kullanılan kavram "tıbbi hata"dır. Vatandaşlarımız hekim hatası, doktor hatası, hastane hatası gibi kavramlarla isimlendirmektedir.

Sağlık alanında hizmetlerin niceliksel ve niteliksel olarak artması beraberinde hasta-hekim arasındaki hukuki uyuşmazlıkları da artırmıştır.

Vatandaşlarımızın öncelikle bilmesi gereken konu “teşhis, tedaviler ve diğer organizasyonlar sonucu ortaya çıkan her olumsuz sonuç” doktor hatası yanlış tedavi, doktor hatası yanlış teşhisi ya da genel olarak doktor hatası değildir.

Vatandaşlarımızın mutlaka doktor hatasını bilimsel ve teknik olarak ortaya koyacak delillerle ve raporlarla hareket etmesi gerekmektedir. Aksi halde hem maliyet açısından hem de hekim ya da hastane şikayetlerinin olumsuz sonuçlanmasının ortaya çıkartacağı hukuki ve cezai sorumluluk açısından aleyhe durum oluşabilir.

Son günlerde Sağlık Bakanlığı Doktor Şikayeti için vatandaşlarımız CİMER dahil ALO SABİM 184, hastanelerin ve Sağlık Bakanlığının hasta haklarımı birimleri dahil internet ve telefon aracılığıyla şikayetlerini iletmekteler. Doktor hatası nedeniyle tazminat ya da doktor hatası nedeniyle suç duyurusu için bu idari yollardan çözüm bulmak mümkün değildir. Hatalı estetik ameliyat yapılan bir vatandaşımız öncelikle bu ameliyatın hatalı olup olmadığı ile ilgili bir bilirkişiden yardım alıp süreçle ilgili yeter ki hukuki bilgisi ve tecrübesi yoksa tıbbi hata konusunda uzman avukatlardan hukuki yardım alması gerekmektedir.

Doktor hatası nedeniyle dava açmak istiyorum? talebi olan vatandaşlarımız öncelikle ne yapmalıdır?

1-Öncelikle doktoru ile iletişime geçmelidir. Yanlış dudak estetiği ameliyatı yapıldığını düşünen bir vatandaşımız, tıbbi iyileşme ve tedavi süreci tamamlanıp tamamlanmadığı konusunda doktoruna danışması gerekmektedir.

2-Doktorundan yeterli bilgi ve sonuç alamayan vatandaşlarımız, doktora dava açma süresi içinde –zamanaşımı dikkat edilmelidir- hekim hatası konusunda uzman bir bilirkişiye başvurması gerekmektedir. ALTINEL HUKUK BÜROSU olarak doktor hatası bilirkişi raporu için mütalaa veren anlaşmalı olduğumuz bilirkişilerden destek almaktayız. Hekim hatası kusur raporuna ihtiyaç duyan vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına cevap vermekteyiz.

3-Yanlış yapılan burun ameliyatı olduğu hekim hatası kusur mütalaa raporu ile tespit edilen vatandaşlarımız için lehe hukuki sonuç elde etme imkanı artacaktır. Bu rapor nasıl bir hukuki yol izleneceği ile ilgili bir ön rapor niteliğinde olacaktır. Kusur için ön rapor alındığında doktor hatası nedeniyle tazminat davası açılabilir, doktor hatası nedeniyle suç duyurusunda bulunulabilir. Bilirkişi ön raporu olmadan hekim hatası davası açılması, hekim hatası nedeniyle suç duyurusu bunulmasında engel yoktur. Fakat, bu şekilde hareket edilmesi aleyhe durum olduğunda dava harç ve giderleri, karşı vekalet ücretleri dahil bir çok mali yükle karşı karşıya kalma ihtimalini artıracaktır.

Tıbbi hata kavramını vatandaşların isimlendirdiği şekilde doktor hatası adıyla genel olarak isimlendireceğiz.

Doktor hatası şikayetleri ile ilgili bir çok soruya kısa cevap vermek isteriz.

1-Doktora dava açma süresi ne kadar?

Doktora tazminat davası, doktorlar tarafından yapılan tıbbî yardımlar nedeniyle, hekimle hasta arasındaki hukukî bakımdan vekâlet sözleşmesi ilişkisinin bulunduğu ileri sürülebiliyor ise BK, mad. 126/4’e göre beş yıllık, haksız fiil hallerinde ise yine aynı Kanun’un 60. maddesine göre bir ve on yıllık zamanaşımı süreleri vardır. Somut olaya göre zamanaşımı değerlendirilmesi yapılması gerekmektedir. Uzamış ceza zamanaşımı için somut olay incelenmelidir. Doktor hatası zamanaşımı, davanın usulden reddedilmemesi açısından çok önemlidir. Dava açılırken mutlaka zamanaşımı açısından dosyanın hukuken değerlendirilmesi gerekmektedir.

2-Sağlık bakanlığı aleyhine tazminat davası nasıl açabilirim?

Kamu hastanelerinde meydana gelen yanlış tıbbi uygulamalar sonucu tazminat davaları doğrudan ilgili kamu kurumuna karşı açılabilir. Devlet memuru statüsündeki doktor aleyhine doğrudan tazminat davası açılmasına imkan yoktur (Anayasa m.129/5). Kamu kurumunun doktora rücu hakkı saklıdır.  İdarenin tazminat talebini kısmen veya tamamen reddederse, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren 60 gün içinde tıbbi hata nedeniyle tam yargı davası açılmalıdır. İdare, istek hakkında 60 gün içinde cevap vermediği takdirde bu sürenin bittiği tarihte istek reddedilmiş sayılır. İsteğin reddedilmiş sayılmasından itibaren, ikinci bir 60 günlük dava açma süresi içinde doktor hatası nedeniyle idari yargıda idare aleyhina tam yargı davası açılmasına imkan bulunmaktadır. (İdari Yargılama Usulü Kanunu m.11).

3- Özel hastane doktor hatası tazminat davası nasıl açabilirim?

Özel hastanelerde doktor hatası nedeniyle özel hastaneye ve doktora karşı birlikte tazminat davası açılabilir. Kamu hastaneleri nedeniyle sadece idareye dava açılabilirken, özel hastanelerde hekime karşı da dava açılabilmektedir. Tüketici mahkemesinde ya da doktor zorunlu sigortası (Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) dava açılacaksa Asliye Ticaret Mahkemeleri görevlidir. Doktor hatası tazminat dilekçe örneği, her somut olaya göre farklılık göstermektedir. Genel maktu bir dilekçe ile bu tür davalar açmanın riskleri bulunmaktadır. Bu konuda ALTINEL HUKUK DANIŞMANLIK büromuzdan vatandaşlarımız hukuki destek alabilirler. Doğum hatası davaları için yazılacak dava dilekçesi ile yanlış yapılan estetikler sonucu yazılacak dava dilekçesi farklıdır. Hatalı estetik operasyonları için kişide çalışma gücündeki sürekli kayıp ile doğumda doktor hatası sonucu oluşacak bebeğin gelecekteki çalışma gücü kaybı buna yönelik tazminat talepleri farklılık göstermektedir. Yanlış yapılan burun estetiği ameliyatı, kişinin çalışma gücüne etki edeceği gibi kişinin estetik görüşüne de etki edebilir. Hatalı saç ekimi, çalışma gücünün sürekli kaybına çoğu zaman neden olmaz. Fakat geçici iş görmezlik talepleri, tedavi masrafları, manevi tazminat talepleri gibi tazminat taleplerinin konusunu olabilir.

4-Doktor hatası ceza davası nasıl açılır? Doktora suç duyurusu bulunabilir miyim? Doktor hatası nedeniyle suç duyurusunda bulunabilir miyim?

Öncelikle şunu ifade etmek gerekmektedir. Her teşhiş, her tedavi, her organizasyon ile mükemmel tıbbi sonuç elde etmek mümkün değildir. Bu nedenle komplikasyon ile doktor hatası kavramlarını birbiri ile karıştırmamak gerekmektedir. Doktor hatası raporu düzenleyen İSTANBUL ADLİ TIP KURUMU 2. İHTİSAS DAİRESİ raporları “her türlü özene rağmen oluşabilecek ve herhangi bir kusur izafe edilemeyen komplikasyon olarak nitelendirildiği” tıbbı uygulama sonucu çıkan kusurların komplikasyon olarak değerlendirileceği ve hekimlik uygulama hatası olmadığı doğrultusunda olmaktadır.

 

Dava açmadan önce, hastane doktorunun vekillik sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık olgusu etrafında düğümlenmektedir. (B.K. 386, 390 md). Vekil, iş görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden değil de, bu sonuca ulaşmak için yaptığı uğraşların özenle görülmemesinden sorumludur. Vekilin sorumluluğu, genel olarak işçinin sorumluluğuna ilişkin kurallara bağlıdır (B.K. 390/II). Vekil, işçi gibi özenle davranmak zorunda olup, hafif kusurundan bile sorumludur (B.K. 321/1 md). O nedenle doktorun meslek alanı içinde olan bütün kusurları (hafif de olsa) sorumluluğun unsuru olarak kabul edilmelidir. Doktorlar, hastalarının zarar görmemesi için yalnız mesleki değil, genel hayat tecrübelerine göre herkese yüklenebilecek dikkat ve özeni göstermek zorundadır. Doktor, tıbbi çalışmalarda bulunurken, bazı mesleki şartları yerine getirmek, hastanın durumuna değer vermek, tıp biliminin kurallarını gözetip uygulamak, tedaviyi her türlü tedbirlerini alarak yapmak zorundadır. Doktor, ufak bir tereddüt gösteren durumlarda, bu tereddütü ortadan kaldıracak araştırmalar yapmak ve bu arada koruyucu tedbirler almakla yükümlüdür. Çeşitli tedavi yöntemleri arasında seçim yaparken, hastanın ve hastalığın özellikleri göz önünde tutulmalı, onu risk altına sokacak tutum ve davranışlardan kaçınmalı ve en emin yolu tercih etmelidir(Bkz. ..., Borçlar Hukuk Özel Borç İlişkileri, Ank.1982, Sh.236 vd). Gerçekten de mesleki bir iş gören doktor olan vekilden, ona güvenen müvekkil titiz bir ihtimam ve dikkat göstermesini beklemekte haklıdır. Titiz bir özen göstermeyen vekil, B.K 394/1 uyarınca vekaleti gereği gibi ifa etmemiş sayılmalıdır. Özen ve dikkat gösterilmemesi ile komplikasyonları birbirine karıştırmamak gerekmektedir. Bu konuda mütalaa niteliğinde ön rapor alınması doktor hatası yanlış tedavi olup olmadığı tıbbi hata olup olmadığının tespiti açısından önemlidir.

Doktor hatası nedeniyle suç duyurusu, kamu ve özel doktorlara karşı yapılabilir. Şuç ve cezanın şahsiliği nedeniyle hastane ya da başka sorumluların kusuru yoksa sadece doktora karşı suç duyurusunda bulunulması gerekmektedir.

Somut olayın özelliğine göre, doktorların görevini kötüye kullanması nedeniyle görevi kötüye kullanma suçu diğer suçun unsurları varsa oluşmaktadır. Bu suç ancak kamu görevlisi tarafından işlenebilir. Görevi kötüye kullanma suçunun temel cezası TCK 257/1 maddesi gereği 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezasıdır. Özel hastanede çalışan doktorların tıbbi hatalar nedeniyle “taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma “ dahil ceza kanununda bir çok suç nedeniyle unsurları oluşmuşsa cezalandırılabilirler.

Zamanaşımı süresi içinde suç duyurusunu “Cumhuriyet Başsavcılıklarına, Emniyet birimleri” dahil yetkili makamlara yapılabilir. Doktora suç duyurusu dilekçesi, maktu bir dilekçe ile yapmak doğru olmayacaktır. Öncelikle suçun konusu, tarafları, açıklamalar, mevcut deliller, talep edilecek deliller mutlaka yeterli bir şekilde yazılmalı ve eklenmelidir. Ayrıca şunu ifade etmek gerekmektedir, doktoru haksız şikayet etmek, bir sağlık çalışanını haksız yere şikayet etmek “iftira” suçunu oluşturabilir. Bu nedenle sürekli vurguladığımız şey, ön mütalaa kusur raporu olmadan genel ifadelerle şikayet ve tazminat sürecine girmemek gerekir. Aksi halde “iftira” nedeniyle cezai yaptırım ile karşı karşıya kalınacağı gibi yargılama gideri, harçlar ve vekalet ücretleri gibi ekonomik zarara uğraşabilirsiniz. Devlet memuru doktor için soruşturma izni, soruşturma için şarttır. Savcılıklar, “Soruşturma için acil tedbirleri alır ve şüphelinin bağlı olduğu idari kuruma başvurarak soruşturma yapmak için izin talep ederMEMURLAR VE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILANMASI HAKKINDA KANUN Doktorun yanlış tedavisi suç duyurusu için özenle ve dikkatle hareket etmek gerekmektedir. Doktorun yargılanmasına izin verilmediği taktirde itiraz edilebilir. Doktora ceza soruşturması açılmaması, tazminat davası açmaya engel değildir.

5-Doktor hatası sonucu ölüm oldu ne yapmalıyız?

Ölümün doktor hatası nedeniyle olduğu düşünülüyorsa mutlaka emniyet görevlilerine ya da savcılıklara ihbar etmek gerekir. Defin izni verilip ölüm belgesi düzenlenmeden önce belgeyi düzenleyen hekimin, şüpheli bir ölüm varsa bunu mutlaka adli makamlara bildirmesi gerekmektedir. Vefat edenin yakınları, ölümün doktor hatası nedeniyle olduğunu ile ilgili şikayetleri varsa, olayın artık adli bir süreç olması nedeniyle otopsi yapılması tarafların şikayetlerinin neticelendirilmesi açısından önemlidir.

Ölüm ile tıbbi uygulama hatası arasında nedensellik bağı olup olmadığı, adli tıp kurumu tarafından incelenmektedir. Bu raporlar kesin olmayıp itiraz halinde “üniversitelerin tıp fakültelerinde görevli konusunda uzman öğretim görevlilerinden oluşturulacak bilirkişi heyetinden taraf ve yargı denetimine elverişli ve özellikle davacının bilirkişi raporlarına itirazlarını karşılayacak şekilde” yeniden rapor alınması  13. Hukuk Dairesi         2016/26894 E.  ,  2018/8072 K. Yargıtay kararları gereği değerlendirilmelidir.

Hastane hatası nedeniyle ölüm olduğu ilgili bilirkişi raporu kesinleştiğinde hem cezai hem idari hem de hukuki yaptırımlar söz konusu olacaktır.

Sürekli vurguladığımız gibi “bu konuda kusur raporu için uzmanlık” son derece önemlidir. Doktorun ameliyat hatası sonucu vefatı için soyut düşüncelerden çok somut delillere dayanan teknik ve bilimsel bilirkişi raporları önem arz etmektedir.

Bilirkişi; doktorun seçilen tedavi yöntemi ve tedavi aşamalarında gerekli titizliği gösterip göstermediğini uygulanacak tedavi yöntemi ve aşamalarda gerekli titizliği gösterip göstermediğini, uygulanması gereken tedavinin ne olması gerektiğini, doktor tarafından uygulanan tedavinin ne olduğunu, ayrıntılı ve gerekçeli açıklamalı ve sonuca ulaşmalıdır. Bu bağlamda salt yapılan işlemin ne olduğunu açıklamak yeterli kabul edilemez. Kaldı ki, bilirkişinin tarafların itirazlarını da mutlaka karşılamalı ve aydınlatıcı olmalıdır. Hakim’in de bilirkişinin somut olayda görüşünün dosya kapsamına uygun olup olmadığını da denetlemesi gerekmektedir. 13. Hukuk Dairesi         2015/41778 E.  ,  2018/7411 K.

Burun ameliyatı doktor hatası olduğu düşüncesi tek başına yeterli olmayıp bunun bilirkişi raporu ile tespit edilmesi gerekmektedir. Doktorun ameliyat hatası, somut bir şekilde ispat edilmelidir. Devlet hastanesi doktor hatası dava açmak kolaydır, fakat davanın lehe sonuçlandırılması için doktorun özen ve dikkat yükümlüğüne aykırı davranması nedeniyle ihmali olduğu ispatlanmalıdır.

6- Doktor aydınlatıcı onamı nedir?

Aydınlatılmış onam, tıbbi müdahalelere bağlı olarak oluşabilecek komplikasyonlara karşı hekim tarafından rıza alınması gerekmektedir. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi :Hasta yatış onam formunun davacı tarafından imzalanmış olmasına rağmen aynı tarihli tıbbi uygulamalar için bilgilendirme onam formunun davacı yerine neden yakını tarafından imzalandığının açıklaması yapılmayarak bu durum mahkemece ve bilirkişiler tarafından değerlendirilmemiştir. Bahsedilen bu formlar, davacıya yapılan ameliyatın niteliği konusunda davacıya gerekli bilginin verildiğini gösterir nitelikte değildir. Biyotıp Sözleşmesinin 5. maddesinde "Rıza" konusu düzenlenmiş ve "Sağlık alanında herhangi bir müdahale, ilgili kişinin bu müdahaleye özgürce ve bilgilendirilmiş bir şekilde muvafakat etmesinden sonra yapılabilir. Bu kişiye, önceden, müdahalenin amacı ve niteliği ile sonuçları ve tehlikeleri hakkında uygun bilgiler verilecektir. İlgili kişi muvafakatini her zaman serbestçe geri alabilecektir" düzenlemesiyle rızanın kapsamı belirlenmiş ve Dairemizin yerleşik uygulamalarına paralel düzenlemeler getirilmiştir. Yukarıdaki açıklamalar gözetildiğinde, hastanın salt işleme rıza göstermesi yeterli değildir. Ayrıca, risklerin de izah edilmesi yani bu rızanın da aydınlatılmış rıza olması gerekir. Nitekim Hekim Etiği Kuralları'nın 26. maddesinde düzenleme yapılmış ve "Hekim hastasını, hastanın sağlık durumu ve konulan tanı, önerilen tedavi yönteminin türü, başarı şansı ve süresi, tedavi yönteminin hastanın sağlığı için taşıdığı riskler, verilen ilaçların kullanılışı ve olası yan etkileri, hastanın önerilen tedaviyi kabul etmemesi durumunda hastalığın yaratacağı sonuçlar, olası tedavi seçenekleri ve riskleri konularında aydınlatır. Yapılacak aydınlatma hastanın kültürel, toplumsal ve ruhsal durumuna özen gösteren bir uygunlukta olmalıdır. Bilgiler hasta tarafından anlaşılabilecek biçimde verilmelidir. Hastanın dışında bilgilendirilecek kişileri, hasta kendisi belirler. Sağlıkla ilgili her türlü girişim, kişinin özgür ve aydınlatılmış onamı ile yapılabilir. Alınan onam, baskı, tehdit, eksik aydınlatma ya da kandırma yoluyla alındıysa geçersizdir. Acil durumlar ile, hastanın reşit olmaması veya bilincinin kapalı olduğu ya da karar veremeyeceği durumlarda yasal temsilcisinin izni alınır " düzenlemesiyle aydınlatmanın ne şekilde yapılacağı açıklanmıştır. Aydınlatılmış onamda, ispat külfeti ise hekim ya da hastanededir. 13. Hukuk Dairesi         2016/26894 E.  ,  2018/8072 K.

Aydınlatıcı onamla ilgili ayrıntılı olarak Türk Tabipler Birliği sitesinden buradan ulaşabilirsiniz.

Tıbbi hata kavramını vatandaşlarımızın isimlendirildiği gibi makalemizde isimlendirmeye çalıştık. Doktor hatası ile tıbbi hata kavramları birbiriyle tam anlamıyla örtüşmemektedir. Doktorların tıbbi iş ve işlemleri dışında bir çok sağlık personelinin tıbbi iş ve işlemleri bulunmaktadır. Bunlarla beraber, hastanenin teknik cihaz ve ekipmanlarından kaynaklanan, bakım hizmetlerinden kaynaklanan bir çok hata sonucu mağduriyetler oluşabilir. Genel olarak tıbbi hata kavramını vatandaşımızın isimlendirdiği gibi doktor hatası, hekim hatası, hastane hatası gibi kavramlarla açıklamış bulunmaktayız. Ülkemizde tıbbi hata nedeniyle son zamanlarda çok davalar açılmakta fakat bu davalar yeterli bilgi, tecrübe ve delil olmadan açıldığı için reddedilmektedir. Bu sebeple doktor hatası uzman avukatlar aracılığıyla ile bu sürecin yürütülmesi tarafların yararına olacaktır. ALTINEL HUKUK BÜROSU; doktora karşı açılan tazminat davası, doktora karşı açılan tazminat davası, doktora karşı suç duyurusu dahil tüm hukuki konularda taraf vekili olarak avukatlık hizmeti vermektedir.

Makalemizde hukuki terimler yerine vatandaşlarımızın daha iyi anlayabileceği şekilde ifadelerle tıbbi hata süreci anlatıldı. Sorularınız için 0 212 234 52 20 ya da info@altinelhukuk.com adresinden iletişime geçebilirsiniz.

Yorumlar

mükremin aksu
 / 

Merhabalar.03/11/2020 tarihinde eniştem ve kız kardeşim 40 günlük bebeklerini kasık fıtığı şikayetiyle x hastanesinde genel cerraha götürüyorlar.Cerrah bakıyor ok ben ameliyatını yaparım diyor anestezi dr.gönderiyor anestezi doktoru ben bu bebeğe anestezi yapamam deyince ecrrah olan doktor y hastanesine gidin benim adımı verin işlemleri başlatın diyor.Kardeşimde y hastanesine gidiyorlar işlemleri başlatıyorlar ve bir gün sonra ameliyat işlemi gerçekleşiyor.Asıl olay bundan sonra başlıyor ameliyat bittikten sonra bebek odaya geliyor ve kardeşim bebeğin kasığının balon gibi şiş olduğunu görüyor doktora sormak istiyor doktor gitmiş telefona soruyorlar normal olan şeyler sonrasında orası inecek diyor doktor iki gün sonra ilk hastaneye yani x hastanesine kontrole gelmelerini söylüyor.İki gün sonra gittiklerinde bebeğin kasık kısmının çok fazla şişik olduğunu görüyor eline büyük bir şırınga alıp şiş olan yere 4-5 defa sokarak kan alıyor.Akabinde bir kağıda 11/11/2020 tarihin için ümraniye devet hastanesinde arkadaşı olan birinin ismini yazıyor ve bu tarihte oraya gidin bu bebeği tekrardan ameliyat ettireceğini söylüyor.Aynı günün akşamı kardeşim dayanamıyor ve bebeği bağcılar devlet hastanesine acile götürüyorlar ve bebeği gören doktorlar hemen yatış işlemi yapıyorlar ve bir sonra ki gün acil olarak ameliyata alıyorlar.Şuan bebek halen hastanede ve gözetim altında.Bebeğin yumurtalıklarından bir tanesi çürümüş ve bağırsaklarında sorun devam etmekte.Tüm bu yaşananlar çerçevesinde biz önce doktordan sonrasında ise ameliyat yaptıgı hastaneden şikayetçi olduk.Hastaneden şikayetçi olmamızın nedeni ise yatış ta çıkışta ve 3 bin tl ameliyat ücretini alırken hiçbir evrak vermemesi sanki kaçak ameliyat yapılmasıdır.Sizden ricam bizim bu durumda ne yapmamız nasıl davranmamız konusunda bilgi ve yarımcı olmanızdır.,Şimdiden teşekkürler,iyi günler

Yorum Yap